Ben aşkı bilmez idim ,içerim tarif etti.
Semiha Ayverdi
Aşk ve sevgiyi birbirine karıştırmamak lazım. Aşk kelimesi "ışk"tan ,sarmaşıktan gelir.Sarmaşık hani nasıl bir evin etrafını sarar ve sardığı şeyi yok ederse,daha önce bahsettiğimiz nefsaniyetin ,benliğin,egonun etrafını saran ve benliği yok eden yeğane şey sarmaşık gibi olan aşktır.Fakat behsedilen aşk,sevgi değildir.Sevgi,çekim,şehvet,istek,arzu kelimeleriyle ifade edilebilir.İnsan kedisini,köpeğini,elbisesini bile sevebilir.Aşk bambaşka bir şeydir.Mevlana'nın da öğretmenlerinden Ahmed Gazali(Gazali Sultan )tarif etmiş, demiş ki ,aşk kelimesi "ayn","şın"ve "kaf" harflerinden oluşur ."Ayn"görmek demek,yani Allah'ı görmekle iş başlar .Görmek nedir derseniz,Mevlana'nın babası Bahaeddin Veled vurucu bir tarif yapar :"O kadar hiçim,yokum,o kadar kudretsizim ve sen de o kadar varsın , o kadar büyüksün ki ,hiçliğimle varlığını idrak etmenin adına görmek diyorum Allah'ım"der.

Bunları bügün için düşündüğümüzde aslında şunu söylemeli: Yani tabii ki insan olarak geçireceğimiz evre vardır. Çocukluğumuzda, gençliğimizde sevgiler ,aşklar, birilerini beğenmek ,evlenmek ,kadın veya erkeği sevmek,ama şöyle sevmek,yani gerçekten gönlümüzle sevmek,onu bütün varlığıyla ,iyilikleriyle sevmek. O sevgi biraz pişince ,ilahi aşkı da anlayacak belki, gönül seviyesine gelecek.Eğer beklentisiz , o mesut olsun diye sevmeyi öğrenirsek,onu memnun etmek için seversek,o zaman bu maddi aşk bile basamak olup insanı ilahi aşka taşır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder